Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
4
Nisan
2023
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Ateşli Hastaya Yaklaşım ve Nedeni Bilinmeyen Ateş (148. Web Konferans, 4 Nisan 2023)

4 Nisan 2023 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Ateşli Hastaya Yaklaşım ve Nedeni Bilinmeyen Ateş” konulu web konferans yapılacaktır.

PROGRAM

Yöneten: Doç. Dr. Faruk KARAKEÇİLİ
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Acile Ateşle Başvuran Hastaya Algoritmik Yaklaşım
Dr. Öğr. Üyesi Orçun BARKAY
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Nedeni Bilinmeyen Ateşte Güncel Bilgiler
Dr. Öğr. Üyesi Umut Devrim BİNAY
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Dünya Sağlık Günü: Herkes İçin Sağlık

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl 7 Nisan günü Dünya Sağlık Günü olarak kutlanmaktadır. DSÖ’nün öncelikli gördüğü konularda dünya genelinde farkındalık yaratmak üzere kutladığı Dünya Sağlık Günü’nün 2023 yılı için sloganı, “Herkes İçin Sağlık” olarak ilan edilmiştir.

DSÖ, bu yıl Dünya Sağlık Günü’nde kuruluşunun 75. yıldönümünü kutlayacak. 1948’de dünya ülkeleri bir araya geldi ve sağlığı geliştirmek, dünyayı güvende tutmak ve savunmasız kişilere hizmet etmek için DSÖ’yü kurmuştur. Böylece herkesin, her yerde en yüksek sağlık ve esenlik düzeyine ulaşabilir olması hedeflenmiştir. 7 Nisan 2023, son yaklaşık yetmiş yılda yaşam kalitesini iyileştiren halk sağlığı çalışmalarına tekrar bakmak, aynı zamanda günün ve yarının sağlık sorunlarının üstesinden gelmek ve gerekli eylemleri motive etmek için bir fırsattır.

Biz de KLİMİK Derneği olarak ulusal ve küresel sağlık hedeflerine ulaşmak için “Herkes İçin Sağlık” sloganına katılıyoruz ve Dünya Sağlık Günü’nü destekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Birleşik Krallık’ta Erken SARS-CoV-2 İnfeksiyonu Olan Aşılanmamış ve Aşılanmış Hastalarda Plaseboya Karşı Molnupiravir (AGILE CST-2): Randomize, Plasebo Kontrollü, Çift Kör, Faz 2 Çalışması

Molnupiravir, aşılanmamış yetişkinlerden elde edilen verilere dayanarak risk altındaki COVID-19 hastalarının tedavisi için ruhsatlandırılmıştır. Bu çalışmada COVID-19’lu aşılanmış ve aşılanmamış bireylerde molnupiravir’in güvenliğini ve virolojik etkinliğini değerlendirmek amaçlanmış.

Bu randomize, plasebo kontrollü, çift kör, faz 2 çalışması (AGILE CST-2), Birleşik Krallık’taki beş Ulusal Sağlık ve Bakım Araştırma Enstitüsü tesisinde yapılmış. Uygun katılımcılar, semptom başlangıcından itibaren 5 gün içinde PCR ile doğrulanmış, hafif ila orta şiddette SARS-CoV-2 infeksiyonu olan ve ayakta tedavi gören yetişkin (≥18 yaş) hastalar olarak belirlenmiş. Katılımcılar, molnupiravir (oral olarak; 5 gün boyunca günde iki kez 800 mg) artı standart bakım veya eşleşen plasebo artı standart bakım alacak şekilde rastgele (1:1) seçilmiş. Birincil sonuç, randomizasyondan nazofaringeal sürüntülerde SARS-CoV-2 PCR negatifliğine kadar geçen süreymiş.

Molnupiravir grubundaki katılımcılarda, plasebo grubundaki katılımcılardan daha kısa bir sürede PCR negatifliği saptanmış. Molnupiravi’in iyi tolere edildiği bulunmuş ve çok çeşitli SARS-CoV-2 varyantları ile infekte olmuş aşılanmış ve aşılanmamış bireylerde antiviral aktiviteye sahip olduğuna dair kanıtlar gözlemlenmiş.

Khoo SH, FitzGerald R, Saunders G, et al. Molnupiravir versus placebo in unvaccinated and vaccinated patients with early SARS-CoV-2 infection in the UK (AGILE CST-2): a randomised, placebo-controlled, double-blind, phase 2 trial. Lancet Infect Dis. 2023; 23 (2): 183-95.

Makale İçin Tıklayınız

Ekstrapulmoner Tüberküloz Yönetiminde Ultrasononografi: Randomize, Kontrollü, Paralel, Üstünlük, Açık Etiketli Bir Çalışma

Ekstrapulmoner tüberküloz şüphesi olan hastalar genellikle ampirik olarak tedavi edilir. Diğer testlerle birlikte insan immün yetmezlik virusu (HIV) ve tüberküloz için sonografi ile genişletilmiş odaklı değerlendirmenin (eFASH), akciğer dışı tüberküloz şüphesi olan hastaların doğru şekilde yönetilme oranını artıracağı varsayılarak çalışma planlanmış. Akciğer dışı tüberküloz şüphesi olan erişkinlerde yapılan bu çalışma, Tanzanya’daki bir kırsal ve şehir hastanesinde gerçekleştirilmiş. Katılımcılar, bölgeye ve HIV durumuna göre kategorilere ayrılarak müdahale veya standart bakım için 1:1 oranında randomize edilmiş.

Eylül 2018’den Ekim 2020’ye kadar toplam 1036 hasta taranmış ve müdahale grubunda 350 ve kontrol grubunda 351 olmak üzere toplam 701 hasta çalışmaya dahil edilmiş. Müdahale grubundaki katılımcıların 251 (%72)’inin eFASH sonucu pozitifmiş. Müdahale grubunun 258 (%74)’inde, kontrol grubunun ise 227 (%65)’sinde başlangıçta antitüberküloz tedavisi uygulanmış. Müdahale grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek oranda kesin tüberküloz tanısı konulmuş. Doğru şekilde tedavi edilen hastaların oranlarında gruplar arasında fark bulunmamış. Sonuç olarak eFASH doğru şekilde tedavi edilen hastaların oranını değiştirmemiş, ancak kesin tüberküloz tanı oranını artırmış.

Ndege R, Ngome O, Vanobberghen F, et al. Ultrasononography in managing extrapulmonary tuberculosis: a randomized, controlled, parallel, superiority, open-label trial. Clin Infect Dis. 2023; 76 (6): 1013-21.

Makale İçin Tıklayınız

JC Virusu PML Olgularında Beyinde miRNA Ekspresyonunu Modifiye Ederek Hasar Oluşturuyor

Progresif multifokal lökoensefalopati (PML), JC polyomavirus&#39;un (JCPyV) immünosupresyonla
reaktive olmasından kaynaklanan ciddi bir nörolojik hastalıktır. JCPyV periferik dokularda yıllarca asemptomatik olarak kalabilir. Reaktivasyon varlığında nörotropik yeniden düzenlemelere bağlı virusun beyne ulaşması mümkün olabilir.

Bu çalışma kapsamında PML patogenezinin anlayabilmek için, PML hastalarından küçük RNA dizi sekanslamaları oluşturabilecek beyin dokusu materyali toplanmış. Kantitatif microRNA (miRNAs) PCR kullanılarak PML beyin dokularında sekizden fazla miRNA upregülasyonu varlığı ölçülmüş.

Biyoinformatik araçlar kullanılarak miRNA upregülasyonunun nöroinflamasyon ve kan-beyin bariyerinin bozulmasıyla majör bir ilişkisi olduğu gösterilmiş. Bu sonuçların miRNA regülasyonunun PML patogenezinde önemli rol oynadığını ortaya koyduğu belirtilmiş.

Honkimaa A, Suppula J, Tynninen O, et al. JC polyomavirus modifies the expression of human microRNAs in PML brain. J Infect Dis. 2023: jiad083.

Makale İçin Tıklayınız

Kandidemi ve İnvazif Kandidiyaz Tedavisinde Kaspofungine Karşı Rezafungin: Çok Merkezli, Çift Kör, Randomize, Faz 3 Çalışması (ReSTORE)

On beş ülkede 66 üçüncü basamak sağlık merkezinde gerçekleştirilen çok merkezli, çift kör, randomize bir faz 3 çalışması olan ReSTORE ile kandidemi ve invazif kandidiyazlı hastalarda intravenöz kaspofungine karşı intravenöz rezafunginin etkinlik ve güvenliliğini karşılaştırması amaçlanmış.

Kandidemi veya invazif kandidiyaz sistemik belirtileri ve mikolojik doğrulaması olan 18 yaş üzeri hastalar çalışmaya dahil edilmiş. Hastalar randomize iki gruba ayrılmış, ilk gruba haftada bir intravenöz rezafungin (1. haftada 400 mg, ardından haftada 200 mg) toplamda iki veya dört hafta olacak şekilde uygulanmış. İkinci gruba intravenöz kaspofungin (1. günde 70 mg yükleme dozu, ardından günde 50 mg) 4 haftayı geçmeyecek şekilde uygulanmış. Birincil sonlanım noktaları, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) için 14. günde küresel tedavi (klinik tedavi, radyolojik tedavi ve mikolojik eradikasyondan oluşan) ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) için 30 günlük tüm nedenlere bağlı ölüm oranı olarak belirlenmiş. Deneme ClinicalTrials.gov, NCT03667690’a kayıtlı ve tamamlanmış.

12 Ekim 2018 ile 29 Ağustos 2021 arasında 199 hasta (118 erkek; 81 kadın; ortalama yaş 61) randomize edilmiş [rezafungin grubuna 100 (%50) hasta ve kaspofungin grubuna 99 (%50) hasta]. Rezafungin grubundaki 93 hastanın 55 (%59’i ve kaspofungin grubundaki 94 hastanın 57 (%61)’sinde 14. günde global kür sağlanmış. Güvenlilik analizinde, rezafungin grubundaki 98 hastanın 89 (%91)’unda ve kaspofungin grubundaki 98 hastanın 83 (%85)’ünde tedaviyle ortaya çıkan en az bir advers olay görülmüş. Her iki gruptaki hastaların en az %5’inde meydana gelen en yaygın advers olaylar ateş, hipokalemi, pnömoni, septik şok ve anemi olarak belirlenmiş.
Veriler rezafunginin 14. gün küresel iyileşme (EMA) ve 30 günlük tüm nedenlere bağlı ölüm (FDA) birincil sonlanım noktaları açısından kaspofunginden aşağı olmadığını göstermiş.

Thompson GR 3rd, Soriano A, Cornely OA, et al. Rezafungin versus caspofungin for treatment of candidaemia and invasive candidiasis (ReSTORE): a multicentre, double-blind, double- dummy, randomised phase 3 trial. Lancet. 2023; 401 (10370): 49-59.

Makale İçin Tıklayınız

FDA, kandidemi ve invazif kandidiyaz tedavisi için haftada bir uygulama şekli ile yeni bir ekinokandin olan Rezafungin’i 22.03.2023 tarihinde onayladı! Rezafungin, on seneden fazla bir zaman diliminde onay alan tek antifungal, en son 2006’da anidulafungin onay almıştı.

Rezafungin İçin Temel Bilgiler

• Hücre duvarında bulunan 1,3-D-glukan sentezini inhibe ederek etki gösteren fungisidal etkili bir antifungal. C. albicans, C. glabrata, C. parapsilosis, C. tropicalis’ e etkinliği kanıtlanmış. C. krusei, C. auris, C. guillermondii ve C. lusitaniae gibi diğer Candida türlerine
etkinliğine dair henüz yeterli kanıt yok.

• 18 yaş üzeri hastalarda, kandidemi ve invazif kandidiyaz tedavisinde sınırlı seçenek olması veya alternatif tedavi seçeneklerinin olmadığı durumlarda ruhsat verildi.

• Candida türlerinin neden olduğu infektif endokardit, osteomiyelit veya menenjit tedavisinde çalışılmadı.

• 400mg intravenöz yükleme dozunun ardından haftalık 200mg intravenöz idame şeklinde 4 haftaya kadar kullanımına ruhsat verildi.

Onay Süreci İçin Tıklayınız

TNF-α Antagonistlerinin Tüberkülozda Ağır Parodoks Yanıt ve Immün Rekonstitüsyon İnflamatuar Sendromda Kullanımı: Vaka Serileri ve Literatür Taraması

Paradoks yanıt (PR) ve immün rekonstitüsyon inflamatuar sendromu (IRIS) tüberküloz tedavisinin sık görülen yan etkileridir. Nörolojik durumlar başta olmak üzere ağır PR ve IRIS tedavisinde kortikosteroidler ilk basamak tedavi olarak kullanılmaktadır. Ağır PR ve IRIS tedavisinde TNF-α antagonisti kullandıkları dört vakayı raporlayan araştırmacılar bir literatür taraması yaparak 20 vaka daha tanımlamışlar. Tüm vakaların 14’ü kadın, 10’u erkek olup median yaşları 36 imiş (IQR,28-52). Vakaların 12’si tüberküloz öncesi immünkompromize olup tedavisiz HIV infeksiyonu olan (n=6) ve immünsüpresif tedavi (TNF-α antagonisti, (n=5); Takrolimus, (n=1) almakta olan kişilermiş. En sık tüberküloz tutulumu nöromeningial (n=15), pulmoner (n=10), lenf nodu (n=6) ve milier (n=6) tutulummuş. 23 vakada antitüberküloz ilaç direnci yokmuş. Antitüberküloz tedavinin başlanmasından sonra PR ya da IRIS gelişimi için median süre 6 hafta (IQR, 4-9) olup başlıca tüberkülom (n=11), serebral vaskülit (n=8) ve lenfadenit (n=6) ile seyretmiş. 23 vakada PR ve IRIS için birinci basamak tedavi yüksek doz kortikosteroidmiş. TNF-α antagonistleri, infliksimab(n=17), talidomid (n=6) ve adalimumab (n=3), kurtarma tedavisi olarak kullanılmışlar. Altı hastada nörolojik sekel, dört hastada TNF-α antagonistleri ilişkili ciddi yan etki gelişmekle beraber tüm hastalar iyileşmiş. TNF-αantagonistleri, tüberküloz tedavisi sırasında gelişen ağır PR ve IRIS’in tedavisinde kurtarma ya da kortikosteroidden kaçınmada etkili ve güvenli olarak değerlendirilmiş.

Armange L, Lacroix A, Petitgas P, et al. The use of TNF-α antagonists in tuberculosis to control severe paradoxical reaction or immune reconstitution inflammatory syndrome: a case series and literature review. Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2023; 42 (4): 413-22.

Makale İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr