Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
9
Mart
2021
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Dünyada ve Türkiye’de Yaygın COVID-19 Aşılaması ve İlk Sonuçlar (66. Web Konferans, 9 Mart 2021)

9 Mart 2021 Salı günü, 20.00-21.30 saatleri arasında “Dünyada ve Türkiye’de Yaygın COVID-19 Aşılaması ve İlk Sonuçlar” konulu web konferans yapılacaktır.

Yöneten: Prof. Dr. Neşe SALTOĞLU
İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Dünyada
Prof. Dr. Nihal PİŞKİN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Türkiye’de
Prof. Dr. Funda MEMİŞOĞLU
İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi


Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

AŞI: Prof. Dr. Esin Şenol ile 13 Soru 13 Cevap Video Serisi Yayında!

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Erişkin Bağışıklaması Çalışma Grubu (EBÇG) Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Esin Şenol’un aşılarla ilgili 13 soruyu cevapladığı video serisi yayımlandı.

Videolara Erişmek İçin Tıklayınız

VI. Ulusal Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Simpozyumu (UDAİS 2021)’nun Video Kayıtları Yayında!

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Çalışma Grubu (DAİÇG)’nun 4-7 Şubat 2021 tarihinde gerçekleştirdiği VI. Ulusal Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Simpozyumu (UDAİS 2021)’nun video kayıtları yayımlandı.

Video Kayıtlar İçin Tıklayınız

14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun!

14 Mart Tıp Bayramı tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına kutlu olsun!

Bu bayramın bilincine varmalı, anlamını idrak etmeliyiz. Bu bayram, tüm dünyada evrensel olarak kabul gören ve kutlanan bir bayram değildir, tamamen bize özgüdür.

Bu gün, tıp eğitimi, bilimsel gelişme ve bağımsızlık arasındaki ilişkiyi en iyi şekilde anlamamızı sağlayacak günlerden biridir. 14 Mart 1827, II. Mahmut döneminde, modern tıp eğitiminin başladığı gündür.

14 Mart’ın Tıp Bayramı olarak kabul edilerek ilk kez kutlanması ise, 13 Kasım 1918’den beri işgal altında olan İstanbul’da, 1919 yılının 14 Mart’ında gerçekleşmiştir. O gün, bayramı kutlama gerekçesiyle toplanan tıbbiyeliler, üçüncü sınıf öğrencisi olan Hikmet Boran (1901-1945) öncülüğünde emperyalist işgali protesto etmişler, ulusal bağımsızlık savaşının fitilini ateşlemişlerdi. Onları saygıyla anıyoruz.

Yönetim Kurulu Mesajı İçin Tıklayınız

Hastanede Yatan COVID-19’lu Yetişkinler İçin Barisitinib+Remdesivir

Ciddi COVID-19 hastalığı düzensiz inflamasyonla ilişkilidir. Janus kinaz inhibitörü olan barisitinib ve remdesivir kombinasyon tedavisinin etkisi bilinmemektedir. Bu amaçla çift kör ve randomize kontrollü olarak dizayn edilen bu çalışmada COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırılan tüm hastalara remdesevir (≤10 gün) verilirken iki ayrı gruba barisitinib (≤14 gün) veya plasebo (kontrol) verilmiş. Çalışmanın primer sonlanımı iyilişme süresi olarak belirlenirken, sekonder sonlanım olarak 15. gündeki klinik durum alınmış.

Çalışmada 1033 hasta randomizasyona dahil edilmiş (515’i kombinasyon tedavi grubu, 518’i kontrol grubu). Barisitinib alan grupta medyan iyileşme süresi 7 gün; kontrol grubunda ise 8 gün tespit edilmiş (iyileşme için rate ratio, 1.16; 95% GA, 1.01 ila 1.32; P=0.03). Ayrıca barisitinib alan grupta 15. günde klinik durumda %30 daha yüksek iyileşme olasılığı (OR, 1.3; %95 GA, 1.0 ila 1.6) bulunmuş. Çalışmaya alındığı esnada yüksek akışlı oksijen veya noninvaziv ventilasyon alan hastalar, kombinasyon tedavisiyle 10 gün, kontrol tedavisiyle 18 gün iyileşme süresine sahip bulunmuş (iyileşme için rate ratio, 1.51; %95 CI, 1.10 ila 2.08). Barisitinib ve remdesivir kombinasyonu, COVID-19 hastalarında, özellikle yüksek akışlı oksijen veya noninvazif ventilasyon alanlarda iyileşme süresini kısaltmak ve klinik durumda iyileşmeyi hızlandırmak açısından tek başına remdesivirden üstün bulunmuş.

Kalil AC, Patterson TF, Mehta AK, et al. Baricitinib plus remdesivir for hospitalized adults with covid-19. N Engl J Med. 2021; 384 (9): 795-807.

Makale İçin Tıklayınız

Yoğun Bakım Ünitesine Kabul Edilen Diğer Akciğer İnfeksiyonu olan Hastalara Göre COVID-19 Hastalarında Pozitif Aspergillus Testlerinin Sıklığı

Bu çalışma, COVID-19 hastalarında pozitif Aspergillus testlerinin sıklığını tanımlamak ve COVID-19 ile pozitif Aspergillus testi sonucu arasındaki ilişkiyi araştırmak amacıyla planlanmış. Yoğun bakım ünitesine kabul edileli >24 saat olan COVID-19 hastalarında pozitif Aspergillus testlerinin oranı iki kontrol grubuyla karşılaştırılmış: Kontrol gruplarından bir tanesi PCR ile doğrulanmış influenza infeksiyonu olan hastalar (influenza ve invazif aspergilloz arasındaki bağlantı net gösterildiğinden, bu grup pozitif kontrol grubu olarak) ve  pnömokok pnömonisi olan hastalar (bu grup hastalarda pozitif Aspergillus testleri çoğunlukla kolonizasyon olarak kabul edildiği için negatif kontrol grubu olarak). Çalışma süresi boyunca 92 COVID-19 hastası, 48 influenza hastası ve 65 pnömokokal pnömoni hastası tespit edilmiş. Herhangi bir solunum örneğinden herhangi bir pozitif Aspergillus testi, COVID-19 hastalarının %10.9’unda, pnömokokal pnömonili hastaların %6.2’sinde ve influenza ile infekte olanların %22.9’unda bulunmuş.

Bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısından, pozitif bir kültür veya PCR veya galaktomannan testi, COVID-19 hastalarının sadece %5.4’ünde bulunmuş; bu durum influenzalı hastalardan (%18.8) daha düşük ve pnömokokal pnömoni grubu ile (4.6 %) benzer düzeyde olarak değerlendirilmiştir. Lojistik regresyon analizi kullanıldığında, COVID-19 hastaları için BAL sıvısında, pozitif bir Aspergillus testi için Odds ratio (OR) pnömokokal pnömoni grubuna kıyasla 1.2 (0.3 ila 5.1; P = 0.8), influenza grubuna kıyasla ise  0.2 (0.1 ila 0.8; P = 0.02) çıkmış.

Sonuç olarak, COVID-19 hastalarında, pozitif bir Aspergillus testi prevalansı, pnömokokal pnömoni için başvuran hastalardakine benzer, ancak influenzalı hastalarda gözlemlenenden önemli ölçüde daha düşük tespit edilmiş.

Yusuf E, Vonk A, van den Akker JPC, et al. Frequency of positive Aspergillus tests in COVID-19 patients in comparison to other patients with pulmonary infections admitted to the ICU. J Clin Microbiol. 2020: JCM. 02278-20.

Makale İçin Tıklayınız

COVID-19’da Tocilizumab’ın Etkinliği: RECOVERY Çalışmasının Sonuçları

Tocilizumab (TCZ)’ın COVID-19’da etkinliği ile ilgili bugüne kadar yayımlanan randomize kontrollü çalışmalar (RKÇ) içinde en yüksek örneklem büyüklüğüne sahip olan RECOVERY çalışmasının hakem değerlendirme öncesi (preprint) makalesi yayınlandı. Toplamda 4 binden fazla hastanın dahil edildiği çalışmada bir gruba standart tedavi, diğer gruba standart tedavi+TCZ verildi. İlacın verilme kriterleri oksijen ihtiyacı varlığı ile beraber CRP’nin 75’in üstünde olması olarak belirlendi. Hastalar içinde hafif oksijen desteği (nazal kanül) alanlar, non-invazif oksijen desteği alanlar (yüksek akımlı oksijen, BIPAP) ve invazif mekanik ventilasyona bağlı olanlar dahil hastalığın farklı evrelerinde olan hasta grupları dahil edildi. Buna göre TCZ alanlarda mortalite, almayanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (%29 ve %33).

İlaç başlandığında invazif mekanik ventilasyon uygulanmamış olan hastalarda mekanik ventilasyon ihtiyacı (%12 ve %15) ve mortalite (%27 ve %31) TCZ alanlarda anlamlı olarak daha düşük bulundu.
Sonuç olarak oksijen desteği tipinden bağımsız olarak TCZ’ın oksijen ihtiyacı olan ve inflamasyon düzeyi yüksek olan COVID-19 hastalarında mortaliteyi ve invazif mekanik ventilasyon ihtiyacını düşürdüğü belirtildi. RECOVERY çalışması sonrası IDSA, NIH ve NHS gibi uluslararası derneklere ait rehberler güncellemeler yaparak TCZ’ın klinik kullanımı konusunda destekleyici önerilerde bulundular.

Horby P, Campbell M, Staplin N, et al. Tocilizumab in patients admitted to hospital with COVID-19 (RECOVERY): preliminary results of a randomised, controlled, open-label, platform trial. medRxiv [preprint].10.1101/2021.02.11.21249258.

Makale İçin Tıklayınız

Okulların Açılmasının SARS CoV-2 Yayılımına Etkisi

Yazarlar eldeki veriler ışığında okulların açılmasının COVID-19 yayılımına etkisini değerlendiriyorlar.  Bu yıl alınacak kararların zor kararlar olduğunu, etkin aşılama sonrasında 2021-2022 döneminde  çok daha  rahat bir süreç yaşanacağını iddia etmekteler:

“Bugün alınan kararlar, okulların güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaya yardımcı olabilir ve ABD’deki çocuklara ve ergenlere önemli hizmetler sunabilir. Bu kararlardan bazıları zor olabilir. SARS-CoV-2 insidansı yüksek olduğunda toplumda (örneğin, restoranlarda kapalı mekanda yemek yemeyi kısıtlayarak) ve okullarda (örneğin, kapalı spor salonundaki aktiviteleri engelleyerek) bulaşmayı azaltan toplum temelli politikalar uygulanabilir.

Acil Kullanım İzinleri kapsamında şu anda dağıtılmakta olan iki aşı nedeniyle ve önümüzdeki aylarda daha fazla aşı seçeneğinin sunulması beklendiğinden, 2021/22 öğretim yılında okullar ve okulla ilgili  spor faaliyetleri dahil, daha güvenli bir ortam için ufukta çok umut var. Bugün toplumda ve okullarda SARS-CoV-2 bulaşmasını önleyen politikalara bağlı kalmak, tüm öğrencilerin ve eğitimlerinin gelecekteki sosyal ve akademik refahını sağlamaya yardımcı olacaktır.

Honein MA, Barrios LC, Brooks JT. Data and Policy to Guide opening schools safely to limit the spread of SARS-CoV-2 infection. JAMA. 202; 325 (9): 823-4.

Makale İçin Tıklayınız:

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr