Ankara Üniversitesi Hastanesi’nde 2018–2023 yılları arasında toplum kökenli komplike intraabdominal infeksiyon (TK-kİAİ) nedeniyle ameliyat edilen hastalar retrospektif olarak incelenmiş. Çalışmada, yerel mikrobiyolojik dağılım ve direnç profilleri değerlendirilerek ampirik antibiyotik tedavilerine ışık tutulması amaçlanmış.
Elde edilen bulgulara göre, kültür alınabilen olguların yaklaşık üçte ikisinde etken izole edilebilmiş. En sık patojenin E. coli (%46.4) olduğu gözlenmiş ve Gram-negatif izolatların %30.4’ünde ESBL üretimi tespit edilmiş. İnfeksiyon kaynakları arasında en sık kolesistit, apandisit ve kolon perforasyonu bildirilmiş. Ampirik tedavide yaygın olarak kullanılan piperasilin-tazobaktam ve teikoplaninin pozitif prediktif değerlerinin düşük olduğu saptanmış; bu durum ampirik tedavi stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etmiş. Ayrıca, hastaların yalnızca %63.7’sinden ameliyat sırasında kültür alınabilmiş; bu bulgu, deeskalasyon (olguların %33.3’ünde) ve eskalasyon (%42.9’unda) uygulamalarının yönlendirilmesinde kültürlerin belirleyici rol oynadığını göstermiş. Sonuç olarak, TK-kİAİ’lerde etken patojen ve direnç profiline dair bu çalışma, ampirik tedaviye yaklaşımda yerel verilerin önemini bir kez daha ortaya koymuş.
Ozturk E, Akdemir I, Ontas E, et al. The aetiologic agents and resistance rates in community-acquired complicated intra-abdominal infections: where are we locally? Diagn Microbiol Infect Dis. 2025;117023.