Genetiği değiştirilmiş domuz organlarının insanlar için kullanılabileceği ksenotransplantasyon alanındaki son gelişmelerin paylaşıldığı bu derlemede, bahsedilen yöntemin talep üzerine sınırsız kişiselleştirilmiş organ sağlayarak nakil ve kronik hastalık yönetimini değiştirme potansiyeline sahip olduğu belirtilmiş. Burada başarının temelinin üç ana domuz geninin (GGTA1, CMAH, ß4GalNT2) devre dışı bırakıldığı triple-knockout (TKO) domuzlar sayesinde insan bağışıklığına karşı dirençli organlar elde edildiği vurgulanmış. İmmünosüpresyon protokolünde ise klasik rejimlerin (takrolimus, mikofenolat, steroidler) yetersiz kaldığı; CD40/CD154 kostimülasyon blokajının en etkili strateji olarak öne çıktığı belirtilmiş. Ksenotransplantasyonun gelecekteki hedeflerinin uzun dönem immün kontrolü sağlamak, domuz organlarının insan fizyolojisine tam uyumunu test etmek ve uygun hasta seçimi ve etik standardları belirlemek olduğundan bahsedilmiş. Sonuçta yazarlar, yaygın klinik uygulama mümkün hale gelmeden önce daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulsa da ksenotransplantasyonun vaadettiklerinin şimdiye kadar hiç bu derece belirgin olmadığı görüşünü vurgulamışlar.
Ladowski JM, Bazzi N, Kirk AD. Xenotransplantation: Promises and Perils. Annu Rev Med. 8 Ekim 2025.