Beta-laktam terapötik ilaç düzeyi izleminin, zamanlamasının ve tedavi ayarlamasının klinik iyileşme ve 30 günlük mortalite üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yürütülen bu prospektif çalışmada, 2021–2022 yılları arasında Florida Üniversitesi Sağlık Shands Hastanesi yoğun bakım ünitesine yatırılan, şüpheli veya doğrulanmış infeksiyon nedeniyle beta-laktam tedavisi alan 18 yaş ve üzeri kritik hastalar incelenmiş.
Beta-laktam düzeyleri standard bakım doğrultusunda ölçülmüş, farmakokinetik/farmakodinamik (PK/PD) hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı hesaplanmış ve gerekirse tedaviye müdahale edilmiş. Toplamda 268 hastaya ait 297 infeksiyon epizodu değerlendirilmiş. Ortalama yaş 56 (±17) yıl, ortalama ağırlık 82 (±32) kg olup hastaların %14’ü renal replasman tedavisi almış. En yaygın infeksiyon kaynağı akciğer, en sık kullanılan beta-laktam ise sefepim olmuş. En yaygın infüzyon süresi 30 dakika, ilk terapötik ilaç düzeyi izlemine kadar geçen sürenin medyanı 2.7 [“interquartile range” (IQR)= 1.7–4.7] gün olarak saptanmış. Hastaların %57’sinde tedavi ayarlaması gerekmiş. Beta-laktam dozunun, uygulama sıklığının veya infüzyon süresinin artırılması, tedaviye aynı şekilde devam edilmesine kıyasla 30 günlük mortaliteyle daha düşük ilişkili bulunmuş [düzeltilmiş “odds ratio” (OR)= 0.30; p=0.015]. Terapötik ilaç düzeyi izleminin geç yapılması ise klinik iyileşme olasılığında azalma ile ilişkili bulunmuş (düzeltilmiş OR= 0.92; p=0.0023). Tedavi rejimi artırılan hastaların hastanede yatış süreleri azaltılanlara göre daha kısaymış.
Sonuç olarak, beta-laktam terapötik ilaç düzeyi izleminin zamanlaması yoğun bakım hastalarında klinik iyileşmenin anlamlı bir belirleyicisi iken, tedavinin daha yüksek ilaç düzeyi elde etmek üzere ayarlanması 30 günlük mortalite açısından anlamlı bir belirleyici olarak öne çıkmaktadır.
Alshaer MH, Maranchick NF, Maguigan KL, et al. Impact of timing of beta-lactam therapeutic drug monitoring and therapy adjustment in critically ill patients. Antibiotics. 2025; 14 (5): 463.