COVID-19’la hastaneye yatırılan hastalar, özellikle uzun süreli hastanede kalışlarda sağlık hizmetleriyle ilişkili infeksiyon riski altındadır. COVID-19’lu geniş bir hasta kohortunda bakteriyel/fungal sekonder infeksiyonlarla ilişkili insidans, antimikrobiyal duyarlılıklar ve sonuçlar belirlemeye çalışılmış.
2 Mart-31 Mayıs 2020 tarihleri arasında, New York’ta COVID-19 tanısı alan ve >24 saat hastanede yatan yetişkin hastalar değerlendirilmiş. Tıbbi kayıtlardan elde edilen veriler değerlendirilmiş. Mikrobiyolojik olarak doğrulanmış bakteriyel ve fungal patojenler ko-infeksiyon ve sağlık hizmetiyle ilişkili infeksiyonlar ayrı olarak değerlendirilmiş. Sağlık hizmetiyle ilişkili infeksiyonlar için risk faktörlerini araştırmak için tek değişkenli ve çok değişkenli lojistik regresyon analizleri yapılmış.
Toplam 3028 hasta dahil edilmiş ve 899 anlamlı üreme saptanmış. Anlamlı üremelerin 516’sı (%17) infeksiyon kriterlerini karşılamış. Yüz seksen üç (%6) hastada koinfeksiyon tespit edilirken, 350 (%12) hastada sağlık hizmetleriyle ilişkili infeksiyonlar saptanmış. Sağlık hizmetiyle ilişkili infeksiyonların %57’sine Gram-negatif bakteriler ve %19’una mantarlar neden olmuş. Enterokoklar arasında vankomisin direnci oranında ve Enterobacterales arasında seftriakson ve karbapenem direnci oranında artan artışlarla birlikte antibiyotik direnci hastanede daha uzun süre kalışla artmış. Yoğun bakımda kalış, invazif mekanik ventilasyon ve steroidler sağlık hizmetiyle ilişkili enfeksiyonlarla ilişkili risk faktörleri olarak tanımlanmış.
Sonuç olarak, araştırmacılar uzun süreli hastanede kalışlarda antibiyotik direncinin daha yaygın olduğunu ve gereksiz geniş spektrumlu antibiyotikleri en aza indirmek için bu popülasyonda antimikrobiyal yönetimin önemini vurguluyorlar.
Kubin CJ, McConville TH, Dietz D, et al. Characterization of bacterial and fungal infections in hospitalized patients with COVID-19 and factors associated with healthcare-associated infections. Open Forum Infect Dis. 2021; ofab201.