Cerrahi alan infeksiyonları (CAİ) için risk faktörlerini ve profilaktik antibiyotik kullanımının etkinliğini araştırmayı amaçlayan bu çalışmada, 1 Ocak 2014-31 Aralık 2019 tarihleri arasında kolesistektomi, vajinal histerektomi, diz protezi, kalça protezi ve mide ameliyatı olan hastalar retrospektif olarak taranmış. Gram-negatif bakteriler, diz protezi infeksiyonlarının %30’unda (%60 karbapenem dirençli), kalça protezi infeksiyonlarının %60’ında (%39 karbapeneme dirençli), vajinal histerektominin %36’sında (karbapenem direnci yok), kolesistektominin %50’sinde (karbapenem direnci yok) ve mide cerrahisinin %20’sinde (karbapenem direnci yok) saptanmış. Stafilokoklar diz protezi infeksiyonlarının %30’unda (%30 metisiline dirençli) ve kalça protezi infeksiyonlarının %20’sinde (%38 metisiline dirençli) etken olarak saptanmış.
Sonuç olarak, bu çalışmada, diz ve kalça replasman infeksiyonlarından izole edilen mikroorganizmalarda çoklu ilaç direnci tespit edilmiş, antibiyotik profilaksisinin CAİ’yi önlemede yetersiz olduğunu ve CAİ geliştiğinde uygun antibiyotikleri seçmek için mikrobiyolojik numunelerin alınması gerektiğini vurgulamışlar.
Aydın M, Karadoğan NE, Kadanalı A. Effectiveness of surgical prophylaxis where the antibiotic resistance is high. Infect Dis Clin Microbiol. 2020; 2: 128-32.
Bültenin Notu: Ülkemizde yapılan önemli bir çalışma. Profilaksi konusunda verilerini dikkatle değerlendirmek gerekmekte. CAİ önlemek yönünden profilaksi cerrahi sürecinde yaşanabilecek bulaşmayı önlemeyi hedeflemektedir. İnfeksiyon kontrolü konusunda yaşanan sorunlar, operasyon sürecindeki olumsuzluklar, daha önce yaşanan infeksiyonlar profilaksiyle çözülemez. Fakat özellikle dirençli bakterilerin CAİ etkeni olarak saptandığı birimde profilaksi yaklaşımını tartışmaya açmak ilginç olabilir.
