Yaşadığımız yıkıcı deprem felaketi bir kez daha doğal afetler sonrası infeksiyöz hastalıkları ve kontrol stratejilerini gündeme getirdi. Bu derlemede 2000-2011 yılları arasında kaydedilen büyük doğal afetlerin ardından ortaya çıkan risk faktörleri ve potansiyel bulaşıcı hastalıklar tanımlanarak önleme ve kontrol stratejilerinin önemi vurgulanmış.
‘’Afetler nedeniyle yerlerinden edilen topluluklarda, özellikle de afet öncesi sürveyans verilerinin yokluğunda, kontrol önlemlerinin hızlı bir şekilde uygulanması öncelikli olmalıdır. Afetten etkilenen bölgelerde, kamplarda, sağlık tesislerinde (hastaneler ve klinikler) ve mağdurların tedavi edildiği diğer noktalarda sürveyans yapılması esastır. Mevcut sistemin (örneğin rapor edilebilir hastalıkların ulusal sürveyansının) geliştirilmesi de önemlidir. Yönetim protokolleri tercihen ulusal kılavuzlara uygun olarak sağlanmalıdır.‘’
‘’Doğal afetler ve bulaşıcı hastalıklar küresel toplum için bir tehdit olmaya ve ülke kalkınmasını etkilemeye devam edecektir. Her ülke, ulusal bir hazırlık ve müdahale planı uygulayarak, kurtarma faaliyetlerinde yerel toplumu güçlendirerek, sağlık ve sosyal yardım personelini belirli hastalıkların tanımlanması ve yönetimi konusunda eğiterek ve teşhis, tedavi ve sanitasyon için bir malzeme ve ekipman stoku oluşturarak hazırlık önlemleri almalıdır. Ulusal sürveyans sistemleri ve sağlık bilgi yönetimi için protokollerin oluşturulması güçlendirilmelidir. Afet durumlarında, hijyen ve el yıkama eğitimi, yeterli miktarda güvenli su sağlanması, sanitasyon tesisleri ve uygun barınak, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için çok önemlidir.’’
Kouadio IK, Aljunid S, Kamigaki T, Hammad K, Oshitani H. Infectious diseases following natural disasters: prevention and control measures. Expert Rev Anti Infect Ther. 2012; 10 (1): 95-104.