Çalışma Ocak 2018 ile Şubat 2021 arasında Roma Üniversite Hastanesinde, infeksiyon veya başka herhangi bir tıbbi neden ile başvuran ve yatırılan tüm yetişkin hastalar üzerinde gerçekleştirilmiş. Tüm hastalardan yatışlarında nazal ve rektal sürveyans kültürleri alınmış. Çok ilaca dirençli etkenlerle infeksiyon gelişen hastaların infeksiyon için risk faktörlerini belirlemek için geriye dönük bir değerlendirme yapılmış. İkincil sonuçlar yoğun bakım ünitesine transfer ihtiyacı, kalış süresi, sepsis veya septik şok gelişimi ve tüm nedenlere bağlı ölüm olarak değerlendirilmiş.
Çalışmaya 528 hasta dahil edilmiş ve 97’sinde (%18.3) sürveyans kültürü sonucu saptanmış. Pozitif sürveyans sürüntüleri olan hastalardan 18’inde (%18,5) sürüntüden alınan aynı mikroorganizma ile bir infeksiyon gelişirken, 57’sinde (%58,8) sürveyans sürüntüsünden alınandan farklı bir mikroorganizma ile infeksiyon gelişmiş ve 22’sinde (%22,7) hastanede yatış sırasında infeksiyon gelişmemiş. Kolonize bölgelerin sayısı, önceki 3 ay içinde bir girişimsel prosedür, Sistemik İnflamatuar Yanıt Sendromu (SIRS) skoru ≥ 2 ve q-SOFA) skoru ≥ 2 olması sürveyans kültürü ile ilişkili infeksiyon için anlamlı derecede daha yüksek risk ile ilişkili bulunmuş. SIRS ve q-SOFA skorları ≥ 2 ve prokalsitonin ≥ 0.43 ng/ml saptanmasının sürveyans kültürü ilişkili infeksiyonu olan hastaları belirlemeye yardımcı olabileceği saptanmış.
Yazarlar çalışmanın, anamnestik veriler, PCT değerleri ve SIRS veya q-SOFA skorları ile birlikte sürveyans kültür pozitifliğinin, infeksiyon gelişimi için daha yüksek risk altındaki hastaları tahmin etmede klinisyenler için değerli araç olduğunu gösteren ilk çalışma olduğunu ve septik hastalarda uygun ampirik antimikrobiyal tedavinin uygulanmasına rehberlik edebileceğini öne sürüyorlar.
Spoto S, Daniel Markley J, Valeriani E, et al. Active Surveillance Cultures and Procalcitonin in combination with clinical data to guide empirical antimicrobial therapy in hospitalized medical patients with sepsis. Front Microbiol. 2022; 13: 797932.