COVID-19 salgınının ülkemizde tanımlandığı ilk günden itibaren, salgın kontrolünde “dayanışmanın” ve bilimsel yaklaşımın kritik öneminin farkında olan, ülkemizdeki infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji hekimlerinin uzmanlık derneği KLİMİK, “dayanışma”nın gereğini her platformda yerine getirmek için 2200 üyesinin olağanüstü gayretleriyle çok yoğun çaba göstermiş, ülkede salgını yöneten otoriteye bilgisi, birikimi ve insan gücüyle her platformda koşulsuz ve karşılıksız destek vermiştir. Salgının ilk 3 ayında alınan uygun önlemler ve her kesimden insanın özellikle sağlık çalışanlarının gösterdiği çabalar sayesinde salgın önemli ölçüde kontrol altına alınmıştır.
Ancak büyük oranda ekonomik kaygılarla yapılan erken ve hızlı açılmayı takiben yaz boyunca infeksiyon hızları sürekli artış göstermiş ve sonbaharla birlikte bu artış sağlık sistemini zorlamaya, filyasyon çalışmalarını imkansız hale getirmeye başlamıştır. Ekonomik kaygılar elbette ki önemlidir, ancak salgın konusunda çalışan ekonomistlerin belirttiği üzere salgın için alınan sıkı önlemlerin neden olduğu ekonomik kayıp bu önlemlerle salgının kısa sürede kontrol altına alınmasının yarattığı güvenli ortam sayesinde telafi edilebilmektedir. Oysa önlemlerin baştan sıkı alınmadığı, zamana yayılmış sınırlı kontrol uygulamalarının hayata geçirildiği durumda salgın süreklilik kazanmakta ve ekonomik etkisi uzun süreli ve daha yıkıcı olmaktadır.