Derneğimiz, tüm dünyada COVID-19 tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçların başında gelen hidroksiklorokin, favipiravir, remdesivir ve lopinavir-ritonavirin tedavideki etkinliği ve güvenilirliğine ilişkin, 20 Eylül 2020’ye kadar yayımlanmış bilimsel çalışmaları analiz ederek, detaylı bir değerlendirme hazırlamıştır.
22 Eylül 2020 Salı günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “Antiretroviral Tedavide Güncel Gelişmeler” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Atahan ÇAĞATAY
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi
Yeni Seçenekler
Uzm. Dr. Ezgi YILMAZ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi
İkili Tedaviler
Prof. Dr. Selda SAYIN-KUTLU
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
24 Eylül 2020 Perşembe günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “COVID-19 Pandemisinde Yara Bakım Hizmetleri” konulu web konferans yapılacaktır.
PROGRAM
Yöneten: Prof. Dr. Bülent ERTUĞRUL
Reyap Hastanesi İstanbul
COVID-19 ve Yara Bakım Yönetimi
Doç. Dr. Emre ÖZKER
Acıbadem Sağlık Grubu
Pandemi Sürecinde Hiperbarik Tıp Tedavi Süreci
Prof. Dr. Şamil AKTAŞ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi
Selam ve Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu
Kuduz, bilinen en eski zoonozlardan birisidir ve dünyanın pek çok ülkesinde hâlâ önemli bir sağlık sorunudur. Dünya üzerinde Antarktika dışında her kıtadaki insan ve hayvanlar için kuduza yakalanma tehlikesi vardır. 28 Eylül 1895 kuduz aşısını ilk kez bir insana uygulayan Louis Pasteur (1822-1895)’ün ölüm tarihidir. Dünya Kuduz Günü ilk kez 28 Eylül 2007’de Küresel Kuduz Kontrolü Birliği (GARC) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC)’nin öncülüğünde, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Pan Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO/AMRO)’nün destekleriyle düzenlenmiştir. Böyle bir günün ayrılmasının amacı, kuduzun insan ve hayvan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekmek; kuduzdan korunmanın, hayvanlardaki ve insanlardaki hastalığın önlenmesinin ve eliminasyonunun küresel önemine ilişkin farkındalığı artırmaktır. Dünya Kuduz Günü’nü kuduzdan uzak, sağlıklı bir dünya için birlikte mücadele adına anmak isteriz.
Bu çalışmada, 150 HIV-pozitif kişi ile 26 HIV-negatif kişi HIV hastalığı progresyon belirteçleri, epitelyal barsak hasarı, mikrobiyal translokasyon, sitomegalovirus ve Epstein-Barr virus antikor seviyeleri açısından karşılaştırılmış. Sitomegalovirus seropozitifliği olan hem HIV-pozitif, hem de HIV-negatif kişilerde, artmış barsak hasarı, mikrobiyal translokasyon ve inflamasyon saptanmış.
Ramendra R, Isnard S, Lin J, et al. Cytomegalovirus seropositivity is associated with increased microbial translocation in people living with human immunodeficiency virus and uninfected controls. Clin Infect Dis. 2020; 71 (6): 1438-46.
Bu çalışmada, HIV-pozitif kişiler bilişsel işlev bozuklukları açısından değerlendirilmiş. En yaygın görülen anormallik yürüyüş bozukluğu (%54) olarak saptanmış. Yazarlar HIV-pozitif kişilerde karmaşık motor disfonksiyonun yaygın olduğunu vurgulamaktalar.
Robinson-Papp J, Gensler G, Navis A, et al. Characteristics of motor dysfunction in longstanding human immunodeficiency virus. Clin Infect Dis. 2020; 71 (6): 1532-8.
Bu modelleme çalışmasında, COVID-19 pandemisinin düşük ve orta gelirli ülkelerde, HIV, tüberküloz ve sıtma üzerindeki etkisi incelenmiş. Yüksek yüklü ortamın, COVID-19 pandemisinin olmaması ile kıyaslandığında, HIV, tüberküloz ve sıtma için ölüm oranlarını sırasıyla %10, %20 ve %36’ya kadar artırabileceği öngörülmüş. Buradaki etkinin nedeni olarak pandemide sağlık sistemine talebin yüksek olması gösterilmiş. Ölüm artışlarının olası sebepleri de HIV için antiretroviral tedavinin kesintiye uğraması, tüberküloz için yeni olguların tanı ve tedavilerinin gecikmesi ve sıtma için planlanan kampanyaların kesintiye uğraması olarak tanımlanmış (Serbest Erişim).
Hogan AB, Jewell BL, Sherrard-Smith E, et al. Potential impact of the COVID-19 pandemic on HIV, tuberculosis, and malaria in low-income and middle-income countries: a modelling study. Lancet Glob Health. 2020; 8 (9): 1132-41.
