Klimik Bülteni - Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Yayın Organıdır
<
20
Mayıs
2025
>

ESKİ SAYILAR

BÜLTEN ÜYELİĞİ

Pnömokok Hastalık Yükü ve Aşılamaya Genel Bir Bakış

Bu bölümdeki konuğumuz, derneğimizin Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu (EBÇG)’nda uzun süredir emekleri olan, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan değerli hocamız Doç. Dr. H. Selçuk Özger. Bu yayında aşıyla önlenebilir bir hastalık olarak pnömokoklara bağlı gelişen pnömonilerin önemi ve güncel aşı önerilerini ele aldık. Alandaki deneyimini günlük yaklaşımları ile de birleştirerek bizlere aktaran hocamıza vakit ayırdığı için teşekkür ediyor ve sizleri konuya güncel bir bakış sunan yayınımızı dinlemeye davet ediyoruz.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (197. Web Konferans, 20 Mayıs 2025)

20 Mayıs 2025 Salı günü, 21.00-22.30 saatleri arasında “Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar” web konferansı yapılacaktır.

PROGRAM
Yönetenler:
Prof. Dr. Nuriye TAŞDELEN-FIŞGIN
İstinye Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Prof. Dr. Esra TANYEL
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarda Semptomdan Tanıya Yaklaşım
Doç. Dr. Fethiye AKGÜL
Batman Eğitim Araştırma Hastanesi

Riskli Cinsel Temas Sonrası Yaklaşım
Dr. Öğr. Üyesi Hatun ÖZTÜRK-ÇERİK
Ordu Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Selam ve saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Hepatit B ve C’de Güncel Epidemiyoloji: Gündemde Olan Viral Hastalıklara Bakış Toplantısı (22 Mayıs 2025, Bursa)

Derneğimizin 2024-2025 dönemi bilimsel toplantıları Bursa’daki “Hepatit B ve C’de Güncel Epidemiyoloji: Gündemde Olan Viral Hastalıklara Bakış” ile devam ediyor. 22 Mayıs 2025 Perşembe günü, 18.30-20.30 saatleri arasında Euro Park Oteli, Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü, Bursa’da yapılacak toplantıya tüm üyelerimizi bekliyoruz.

Saygılarımızla.
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu

Program İçin Tıklayınız

Piyelonefrit ve Komplike İdrar Yolu İnfeksiyonları İçin Kısa ve Uzun Antibiyotik Tedavisi: Randomize Kontrollü Çalışmaların Canlı Sistematik İncelemesi ve Meta-Analizi.

Sistematik derlemede piyelonefrit veya ateşli komplike idrar yolu infeksiyonu (cUTI) tedavi sürelerine ilişkin kanıtları derlemek amacıyla PubMed, Cochrane Central Register of Controlled Trials ve Web of Science veri tabanı 30 Kasım 2024’e kadar incelenmiş. İnceleme aramaları aylık olarak, kanıtlar ise yıllık olarak güncellenecek şekilde kurgulanmış. Güncellemelerin https://github.com/LivingSystematicReview/Pyelonephritis-KeepItShort adresinden izlenebileceği belirtilmiş (Living systematic review).

Piyelonefritli veya sistemik belirtileri olan (çoğunlukla ateş) cUTI’li yetişkinleri içeren aynı antibiyotik sınıfı veya tedavi stratejisi içindeki farklı tedavi sürelerini (örn. hekimlerin seçtiği, in vitro uyumlu antibiyotikler) içeren randomize kontrollü çalışmalar (RKÇ’ler) incelemeye dahil edilmiş. Birincil sonuç, tedavinin bitiminden sonraki yedinci günde klinik başarı olarak belirlenmiş. Risk oranları (RR), sabit etki modeli kullanılarak ve GRADE kullanılarak kanıtların kesinliği değerlendirilmiş.

Toplam 4643 hastayı kapsayan 16 RKÇ dahil edilmiş; 5-7 gün ile 10-14 gün arasındaki tedavi süreleri 12 araştırmada karşılaştırılmış. Çoğu araştırmada esas olarak yarıda bırakma ve körleme yapılmaması nedeniyle önyargı endişesine ilişkin bazı riskler mevcut olsa da klinik başarı açısından kısa ve uzun tedavi süreleri arasında anlamlı bir fark bulunmamış [RR 1.01, %95 güven aralığı (GA)=0.98-1.04 (orta kesinlikte kanıt); erkeklerde 0.97 (0.91-1.04) (düşük kesinlikte kanıt); kinolonlarla tedavi edilen hastalar arasında 1.01 (0.97-1.05) ve herhangi bir antibiyotikle (doktorun seçtiği veya penisilin bazlı) tedavi edilen hastalar arasında 1.01 (0.94-1.08)] . Mikrobiyolojik iyileşme, nüksetme veya yeniden infeksiyon ve yan etkiler açısından da kısa ve uzun tedavi grupları arasında anlamlı bir fark yokmuş. Mortalite analizi, %57.2 (2.274/3.976) bakteriyemik hastada yapılmış ve gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmemiş (RR 0.87, %95 GA=0.68-1.13).

Sonuç olarak, piyelonefrit veya ateşli cUTI için 5-7 günlük tedavi süreleri, daha uzun tedavi süreleri kadar etkili bulunmuş.

Zahavi I, Kunwar D, Olchowski J, Dallasheh H, Paul M. Short vs. long antibiotic treatment for pyelonephritis and complicated urinary tract infections: a living systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. Clin Microbiol Infect. 2025: S1198-743X(25)00171-5.

Makale İçin Tıklayınız

Obezite Hastalarında Antibiyotiklerin Farmakokinetiği: Doz Ayarlamaları İçin Sistematik Bir İnceleme ve Fikir Birliği Kılavuzları

Obezite, antibiyotik farmakokinetik değişikliklerine ve optimum olmayan ilaç maruziyetlerine yol açan fizyolojik değişikliklere neden olabilir. Bu sistematik derleme bu konudaki mevcut kanıtları özetlemek ve obezitesi olan (BMI >30 kg/m2)  yetişkin (yaş ≥18) hastalarda antibiyotik dozlarının ayarlanmasında rehberlik sağlamak amacıyla hazırlanmış. Veritabanı başlangıcı ile 30 Aralık 2023 arasında yayınlanmış ilgili çalışmaları bulmak için PubMed, Embase ve CENTRAL veritabanları taranmış. Başlangıçta belirlenen 6113 çalışma, yinelenenlerin çıkarılmasından sonra 4654’e düşmüş; son derlemeye 128 çalışma dahil edilmiş. En sık β-laktam antibiyotikler (57 çalışma) incelenmiş, bunu glikopeptidler, lipoglikopeptidler ve oksazolidinonlar grubu (45 çalışma) izlemiş. Tüm antibiyotiklerde kanıt kesinliği düşük veya çok düşükmüş; çalışma popülasyonlarının ve yöntemlerinin heterojenliği nedeniyle meta-analiz mümkün olmamış.

Sonuç olarak, obezitenin β-laktam antibiyotiklerin farmakokinetiğini oldukça kısıtlı bir şekilde değiştirdiği bulunmuş. Ancak kanıtlar rutin doz ayarlamalarını desteklemezken, obezitenin aminoglikozitler ve glikopeptitlerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi açıkmış ve kiloya dayalı dozaj önerilmiş. Diğer antibiyotik sınıfları için veriler kısıtlıymış.  Sağlam farmakokinetik verilerin olmadığı durumda, bireyselleştirilmiş dozajı yönlendirmek için terapötik ilaç izlemenin kullanılması önerilmiş.

Märtson AG, Barber KE, Crass RL, et al. The pharmacokinetics of antibiotics in patients with obesity: a systematic review and consensus guidelines for dose adjustments. Lancet Infect Dis. 15 Mayıs 2025.

Makale İçin Tıklayınız:

Kandidemide β-D-Glukan Testi: Pozitifliği Belirleyen Etkenler ve Mortalite ile İlişkisi

Kandidemide β-D-glukan (BDG) testi, invazif fungal infeksiyonların tanısında yardımcı bir biyobelirteç olarak kullanılmaktadır. Candida türlerinin hücre duvarında bulunan BDG, infeksiyon sırasında kana geçerek ölçülebilir hale gelir. Kan kültürlerinin duyarlılığının sınırlı olması nedeniyle, BDG testi özellikle derin odaklı veya yaygın infeksiyonların erken tanısında önemlidir. Pozitif BDG testi, kandidemiyi destekleyen bir bulgu olarak değerlendirilirken, negatif sonuç infeksiyonu tamamen dışlamaz. Bu nedenle test, klinik bulgular ve diğer laboratuvar verileri ile birlikte yorumlanmalıdır.

Bu retrospektif çok merkezli çalışmada kandidemi tanısı alan hastalarda β-D-glukan (BDG) testinin pozitif çıkmasını etkileyen klinik ve mikrobiyolojik faktörler ile BDG pozitifliğinin 90 günlük mortalite üzerindeki etkisi değerlendirilmiş. Glucatell ve Wako olmak üzere iki farklı BDG testi kullanılarak 134 kandidemi vakası incelenmiş. Bulgular, BDG testinin pozitif olma olasılığının, özellikle intraabdominal dışı derin infeksiyon odaklarının (örneğin hematolojik yayılım, mediastinal veya plevral kandidiyazis) varlığında anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiş. Candida türleri ile BDG pozitifliği arasında belirgin bir ilişki bulunmamış. BDG testinin pozitifliği, 90 günlük mortalite riskinin belirgin şekilde arttığını göstermiş. Bu durum, BDG’nin sadece tanısal bir araç olmanın ötesinde, aynı zamanda prognostik bir belirteç olarak da değerlendirilebileceğini göstermektedir.

Bulgular kandidemili hastalarda BDG pozitifliğinin daha ciddi bir klinik tabloya işaret edebileceğini ve derin odaklı infeksiyonların araştırılmasını gerektirebileceğini düşündürmektedir. Çalışma, BDG test sonuçlarının klinik yorumunda infeksiyonun yeri ve şiddetinin dikkate alınmasının önemine vurgu yapmaktadır.

Oldberg K, Stenmark J, Hammarström H. β-D-Glucan Testing in Candidemia: Determinants of Positivity and Association With Mortality. Mycoses. 2025; 68 (5): e70067.

Makale İçin Tıklayınız:

Kritik Hastalarda Beta-Laktam Terapötik İlaç Düzeyi İzlemi Zamanlaması ve Tedavi Ayarlamasının Etkisi

Beta-laktam terapötik ilaç düzeyi izleminin, zamanlamasının ve tedavi ayarlamasının klinik iyileşme ve 30 günlük mortalite üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yürütülen bu prospektif çalışmada, 2021–2022 yılları arasında Florida Üniversitesi Sağlık Shands Hastanesi yoğun bakım ünitesine yatırılan, şüpheli veya doğrulanmış infeksiyon nedeniyle beta-laktam tedavisi alan 18 yaş ve üzeri kritik hastalar incelenmiş.

Beta-laktam düzeyleri standard bakım doğrultusunda ölçülmüş, farmakokinetik/farmakodinamik (PK/PD) hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı hesaplanmış ve gerekirse tedaviye müdahale edilmiş. Toplamda 268 hastaya ait 297 infeksiyon epizodu değerlendirilmiş. Ortalama yaş 56 (±17) yıl, ortalama ağırlık 82 (±32) kg olup hastaların %14’ü renal replasman tedavisi almış. En yaygın infeksiyon kaynağı akciğer, en sık kullanılan beta-laktam ise sefepim olmuş. En yaygın infüzyon süresi 30 dakika, ilk terapötik ilaç düzeyi izlemine kadar geçen sürenin medyanı 2.7 [“interquartile range” (IQR)= 1.7–4.7] gün olarak saptanmış. Hastaların %57’sinde tedavi ayarlaması gerekmiş. Beta-laktam dozunun, uygulama sıklığının veya infüzyon süresinin artırılması, tedaviye aynı şekilde devam edilmesine kıyasla 30 günlük mortaliteyle daha düşük ilişkili bulunmuş [düzeltilmiş “odds ratio” (OR)= 0.30; p=0.015]. Terapötik ilaç düzeyi izleminin geç yapılması ise klinik iyileşme olasılığında azalma ile ilişkili bulunmuş (düzeltilmiş OR= 0.92; p=0.0023). Tedavi rejimi artırılan hastaların hastanede yatış süreleri azaltılanlara göre daha kısaymış.

Sonuç olarak, beta-laktam terapötik ilaç düzeyi izleminin zamanlaması yoğun bakım hastalarında klinik iyileşmenin anlamlı bir belirleyicisi iken, tedavinin daha yüksek ilaç düzeyi elde etmek üzere ayarlanması 30 günlük mortalite açısından anlamlı bir belirleyici olarak öne çıkmaktadır.

Alshaer MH, Maranchick NF, Maguigan KL, et al. Impact of timing of beta-lactam therapeutic drug monitoring and therapy adjustment in critically ill patients. Antibiotics. 2025; 14 (5): 463.

Makale İçin Tıklayınız

ESCMID’den Haberler

ESCMID Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon 2026-2027 Dönemi “Editorial Fellowship” İçin Başvuruları Açtı!

Ekibe editoryal araştırmacı olarak katılmak için erken kariyer araştırmacıları (researchers) ve klinisyen-araştırmacılar (clinician-researchers) arıyor. Her “fellow” editörlerden biriyle yakın çalışacak. İlk yılda“fellow” editoryal çalışmayla ilgili tüm tartışmalara ve kararlara katılarak editöre eşlik edecek. Editörler toplantılarının yanı sıra yayın kurulu tartışmalarında ve politika kararlarında yer alacaklar. İkinci yılda editörün ve baş editörün gözetimi altında başvurulan makaleyi hakem değerlendirmesi için gönderip göndermeyeceğine karar verecek, hakemleri davet edecek ve nihai karar verici konumunda bulunacak.

Detaylı Bilgi ve Başvuru İçin Tıklayınız

Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad.
İpek Apt. No. 70 D. 7
(Rumeli Eczanesi üstü),
34363 Şişli, İstanbul
Tel. ve Faks: (0212) 219 54 82
E-posta: klimik@klimik.org.tr